TV'nin Yeni Dünyası
Dünyanın en büyük bağımsız oyun üretici şirketi "Electronic Arts (EA)" yeni emeklemeye başlayan interaktif televizyon işine el attı. Geleceğin "online" olduğunu ve TV şirketlerinin bundan korkması hem de çok korkması gerektiğini söylediler.
EA'ın başkanı John Riccitello bilgisayar oyunları (gaming) işinin internetteki e-mail, chat, ve e-ticaret olaylarından sonraki dördüncü büyük dalga olduğunu söylüyor.
Bu işin kapının önündeki en kocaman olay olduğu kehanetinde bulunuyor. Öngörülerine göre interaktif eğlence 1999daki 82 milyon dolarlık boyutundan 2004 yılında 5 milyar dolarlık bir iş hacmine ulaşacak, ve tabii bu da insanların eskisine göre "daha az TV izlemesi bahasına" gerçekleşecektir. Bu konuşmayı yaptığı sırada(şubat) Bay Riccitello'nun şirketi Ultima Online isimli CD'den 600,000 adet satmış durumda ve 240,000 online bağlı oyuncu ayda 10 dolar ödeyerek bu oyunu oynamaktaydı.
Kimse bu öngörüyü tartışacak durumda değil, ama kimileri bu işin ister PC, ister TV, ya da Cep telefonundan oynansın etkileşimli medya için piyasayı öldürücü bir (killer aplication) uygulama örneği olacağı görüşünü savunuyorlar. Örneğin şubatta medya devi Vivendi Universal online oyun sitesi Uproar için 142 milyon dolar harcayacağını söylemişti. Bu yatırımın şirkete(Flipside) işletme masraflarında 30 milyon dolar kadar bir tasarruf sağlayacağı hesaplanmıştı. Bu oyunların bütün platformlardan oynanabilir hale getirilmesi yeni Flipside/Uproar girişimi için yıl sonundan önce kara geçmek anlamını taşıyor. Ancak, bu asıl stratejilerinin küçük bir kısmı. Şirketin planları teknoloji farkı gözetmeksizin tüm cihazlar ve ortamlardan oynanabilmeyi öngörüyor. Şu anda "oyunlar piyasası" donanım ve yazılım olarak Sinema endüstrisinin gişe hasılatlarının çoktan önüne geçmiş durumda. O nedenle ister içerik sağlayıcı, ister platform şirketleri için olsun oyunlara odaklanmak kaçınılmaz bir hamle durumunda. Öte yandan interaktif TV platformlarını bu oyunları en azından internetteki kalitede sunabilecek şekilde geliştirmek şu anda TV şirketlerinin işi.
Eğer bunu yapamazlarsa Riccitello'nun kehanetleri gerçekleşemez. TV platformlarını bu düzeye yükseltmek ise çok kolay bir iş de değil. Şu anda BSkyB ve CanalSatellite şirketleri interaktif çevrimi sağlayabilmek üzere telefon hatlarına güveniyorlar, bu ise gerçek zamanlı grup oyununun oynanabilmesini yavaşlatan birşey. Öte yandan Telewest gibi kablo işletmecileri için de hard-core gamer'ların hatta doluşması ve tüm bant genişliğini yutmaları durumunda kablo hattının izdihamdan tıkanması sözkonusu.
Bir diğer konu da interaktif içeriklerin rakip iTV platformlarında da kolayca çalışabilecek şekilde WEB'den iTV ortamına tercüme edilmesinin maliyeti. Forrester araştırmasına göre bu tercüme işi site başına ortalama 1.5 milyon dolar tutmaktadır. (Tabii bu EA gibi şirketlerin iTV girişimini kolaylaştırmaktadır.) Şüphesiz digital televizyonun geleceği, oyun ve diğer etkileşimli yayınlarda yatmaktadır.
BSkyB şirketi, analog abonelerine göre interaktif yayınlar ve izle ve öde filmleri olan digital abonelerden %10 daha fazla kazandığını açıkladı. Fransız TPS şirketi ise abonelerinden %91'inin 2000 yılı içinde etkileşimli yayınlardan yararlandığını ve toplam 76 milyon euro kadar bir para harcadıklarını belirttti. Bunlardan TPS'in 2000 yılı kazancı 37M franktır ve şirket bu rakamı 2001 için 2 mislinden fazla arttırarak 85M franka çıkartabilmeyi hesaplamaktadır. oyunların "tüm hayatımızı işgal edebilecek kadar" gerçekçi yapıda olacakları iddiasında.
Şirket bu türün ilk örneği olacak olan MAJESTIC oyununu ilkbaharda AOL ile müştereken ea.com isimli adresinden sunmaya hazırlanıyor. Riccitello'nun söylediğine göre bu gerilim oyunu size telefon açacak, fax çekecek, ve sonuçta "sizi" oynayacak. Pay-TV operatörleri için ise tırnak ısırtan soru "sistemlerinin bu tip oyunları destekleyebilecek durumda olup olmadığı".
TPS şirketinin şu ana kadar olan deneyimleri bazı konuların açık başarısını ortaya koymuştur. Örneğin etkileşimli abonelerden %14'ü at yarışlarına iştirak etmiştir. En fazla iştirak %27 ile TV quiz şovlarına olmuş, abonelerin %13'ü ise diğer TPS aboneleriyle şebeke üzerinden oyun oynamışlardır. Bu arada bizde de (sıcağı sıcağına) Meclis Anayasa Komisyonundan geçen yeni RTÜK yasasına göre en fazla izlenenTV quiz şovları (telefon ve benzeri araçlarla yapılan yarışma ve lotaryalarla dinleyici ve seyircilere ikramiye dağıtmak) yasaklanıyor. Tasarının görüşmeleri sırasında "R" harfini kullanamayan şovmenlerin çocukları olumsuz etkilediği de konuşuldu.
RTÜK'ün gelir kaynakları arttırıldı. TV kanallarının brüt gelirleri üzerinden %5 RTÜK'e verilecek. Yayın yapılan frekanslar için RTÜK'e kira verilecek. Artık yayınlar toplumu şiddete, ayrımcılığa, düşmanlığa itecek gibi olamayacak, insanlar arasında ayrım, milli ve manevi değerler ve türk aile yapısına aykırı (!??!) yayın yapılamayacak, İlan ve reklam niteliğindeki yayınlar açıkça belirtilecek (?), Suçlu yargı kararıyla kesinleşmeden ilan edilemeyecek, siyasi partilere eşit davranılacak.
Hukukun üstünlüğüne, anayasanın genel ilkelerine, temel hak ve özgürlüklere, milli güvenliğe ve genel ahlaka uygun olarak ve kamu hizmeti anlayışı çerçevesinde yapılacak. Yayınlar esas olarak türkçe yapılacak. Ancak, "evrensel katkısı olan" yabancı dillerin (?) öğretilmesi veya bu dillerde müzik ve haber iletilmesi amacıyla da yayın yapılabilir. Türkiye Cumhuriyetinin varlık ve bağımsızlığına, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Atatürk ilke ve inkilaplarına aykırı yayın yapılamayacak. Üst kurul siyasiler ve bürokratlar arasından seçilecek başkan ve 8 üyeden oluşuyor. (Meclis divan oluşum formülüne göre paylaşarak 5ini seçecek, MGK 2sini diğer kalan ikisini de bakanlar kurulu, YÖK, basın konsayi seçecek.)
Bütün bunların değerlendirmesini size bırakıyorum. TPS'in ilgi çeken bir başka interaktif uygulaması da Meteo (hava raporu). Günlük 631.000 ziyaretçisi var. (Havar raporuna bakmak için kimse PC'nin boot etmesini beklemez) Öte yandan BSkyB 'e göre etkileşimli uygulamaların başarısında en önemli sır doğrudan bir TV programına bağlantılı olmaları. SkySports' u izleyenlerin %50si hemen Sky Sport'un ekstra uygulamalarını kullanmaya geçmektedir. Tabii eğer ekrana uygun araç çubuğunu koymayı becermiş iseniz. Gelirler de hemen yükselmeye başlıyor. BSkyB 'nin hesabına göree 2005 yılına kadar aboneler temel abone ücretinin üstüne yılda ortalama 50 sterlin kadar etkileşimli hizmet kullanmaya başlamış olacaklar. iTV uygulamalarını kullanarak pay-TV şirketleri abone başına gelirlerini arttırıyorlar. Ama donanım üreticileri de boş durmuyor.
Örneğin geçenlerde PACE şirketi içine Sega oyun konsolunu yerleştireceği bir STB (uydu/kablo alıcısı) modelini 2002 yazına yetiştirme hazırlığında olduğunu açıkladı. Prototip kutunun içinde 40GB bir harddisk var. Yaklaşık 60 oyunu içinde saklayabiliyor. Tabii Pace eğer anlaşabilirse cihazlarına Sony Playstation teknolojisini de koymayı çok isteycektir.
OpenTV şirketi ise web yazılım şirketi Spyglass'ı satın alarak pay-TV işletmecilerine interaktif içerik ve medya uygulamalarını kolayca yayınları içine sokabilecekleri şablonlar sunma hazırlığı içinde.
EA gelecekteki oyunların "tüm hayatımızı işgal edebilecek kadar" gerçekçi yapıda olacakları iddiasında. Şirket bu türün ilk örneği olacak olan MAJESTIC oyununu ilkbaharda AOL ile müştereken ea.com isimli adresinden sunmaya hazırlanıyor. Riccitello'nun söylediğine göre bu gerilim oyunu size telefon açacak, fax çekecek, ve sonuçta "sizi" oynayacak. Pay-TV operatörleri için ise tırnak ısırtan soru "sistemlerinin bu tip oyunları destekleyebilecek durumda olup olmadığı". Digital TV (DTV) lerin ortaya çıkmasıyla yayıncılara çok büyük gelir fırsatları ve izleyicilere de daha önce hayal bile edemeyecekleri etkileşimli seçenekler sunulmaya başlamıştır. Bunların ortasında Etkileşimli Televizyon (Interactive TV) kavramı yatmaktadır. Son strateji analistlerinin araştırma raporlarına göre 2005 yılına kadar dünyada 625 milyon kişi televizyonlarında alışveriş, bankacılık, oyun ve eğlence hizmetleri dahil çeşitli interaktif hizmetlere kavuşacaktır. Geçmişe bir gözatacak olursak, "Televizyon" sözcüğünün "uzaktan görme" anlamında ilk olarak 1900 yılında Paris'teki Uluslararası Elektrik Konferansında Constantin Perskyi tarafından kullanıldığını, bunun ardından ilk olarak 1920'lerde çalışır bir örneğinin John Logie Baird tarafından halka tanıtıldığını görüyoruz.
Böylece TV sihirli bir kutu olmaktan zaman ve mekan kavramlarını aşarak görüntüleri başka ortamlara taşıyabilen güçlü bir iletişim ortamı olmayı başardı. Dünya çapında milyonlarca evin sosyal hayatına, eğlencesine, bilgilenmesine eğitimine katıldı. Hatta onun için özel odalar yapıldı.
İnteraktif (etkileşimli) uygulamalar da aslında tümden yeni birşey değildir. Prensip olarak yayıncıların gelecekteki programları tanıtarak izleyicinin tercihlerini etkilemeye başladıkları zamandan başlamış, teletekst uygulamalarıyla gelişmiştir, kullanıcıları kumanda kullanarak birşeyler arayıp bulmaya, seçme yapmaya alıştırmıştır. . Bugünkü anlamda ise dünyanın en gelişkin TV pazarı konumundaki İngiltere için 2001 sonuna kadar tüm evlerdeki TV lerin %40 kadarının tümüyle interaktif olacağı hesaplanmaktadır. Bu gelişimin gerisinde British Sky Broadcasting (BSkyB) şirketinin gayretleri yatmaktadır. Şİrket ödül kazanan interaktif Spor yayıncılığı sistemiyle kullanıcıya içerik ve akışının kontrolunda "diğer yayıncılar için de bir anlamda örnek teşkil eden" önemli imkanlar getirmiştir.
Sky 'in etkileşimli uygulaması Sky Sports Active (kısaca Active denmektedir.) izleyicilere birçok yeni seçenek getirmektedir. Geliştirilmiş uzaktan kumanda ve digital kutunun (STB) sayesinde televizyon bir "vortal" -etkileşim çevresine giriş kapısı- haline gelmektedir.
Bu çevre izleyiciyi oturma odasından alıp yarışma ya da stadyumun içine götürmektedir. Geleneksel izleme sistemindeki yöneticinin seçtiği izleme açılarının yerine -özellikle canlı yayınlarda- bir menüden kendine 4 etkileşimli izleme açısı arasından seçim yapma olanağı tanıması izleyiciyi pasif konumundan çıkartmaktadır.
Sky digital izleyicileri 4 kamera açısı seçeneği dışında bir de "player- cam" denilen yepyeni bir seçeneğe sahiptir. Bu kameradan ekranı bölerek yönetmenin seçtiği bir oyuncuyu (ekranın bir köşesinde) sürekli izlemek olanağı var. Ana TV ekranının bir kısmı çekim yönetmeninin seçimini gösterirken minyatür bir ekranda sözkonusu oyuncu sürekli izlenebilmektedir.
Gelecekte Sky Player-Camda izlenecek oyncunun seçimini izleyicilerin oy verdiği bir sisteme bağlamayı ummaktadır. Tamamlayıcı olarak doğrudan uzaktan kumandadan seçilebilen 3 kamera (birer tane stadyumun heriki tarafında, biri ortasında) bulunmaktadır.
Etkileşimli seçimler ana menüsünde ayrıca "highlights" seçme enstantaneler kısmı bulunuyor.
Maç sırasında Sky'ın Londra merkezli stüdyosunda oluşturulan ve edit edilen kliplere anında erişim imkanı var. Sürekli güncellenen ve etiketlenen bu klipler maç anlatımının yanısıra sürekli yayınlanmakta ve anında erişilebilir durumda tutulmaktadır.
Örneğin telefon çaldığı sırada önemli bir anı kaçırmışsanız o önemli anı izleyebilmek için maç ortasını beklemeniz gerekmiyor. Dönünce istediğiniz anda oraya geri dönüp bakabiliyorsunuz..
Ağustos 2000de Sky "Fanzone" kavramını getirdi. Sadece taraftarlar için düzenlenmiş özel bir alana heriki takımdan iki taraftar getiriliyor ve maç sırasında ana kanaldaki mevcut maç spikerlerinin anlatımlarına ek olarak onlar da yapılmakta olan maçı kendilerince sürekli yorumluyorlar.
Bu tümüyle "amatör kişilerce yapılan" taraftar görüş ve yorumları. Doğrudan izleyiciyle konuşarak "Fanzone" neredeyse maçtaki sosyal durumu yeniden yaratmaktadır.
Tabii istatistiksel kısımda o anda geçerli tüm veriler, lig performansı, oyuncu isimleri, fotoğrafları, kısa özgeçmişi, takım haberleri gibi tüm canlı maç bilgileri sürekli erişilebilir konumdadır. Sky açısından futbol maçlarındaki bu "Simulcast" uygulaması kar getirici sonuçlar vermiştir. Ama etkileşimli tv (iTV) denince ne anlaşıldığı ülkeye göre biraz değişiyor. Örneğin amerikalılar için hala etkileşimli TV denince akla daha çok internet gelmektedir.
Sunum ortamı biraz değişik de olsa prensip olarak t-ticaret ve e-ticaret arasında bir fark yoktur. Alışveriş, bankacılık, elektronik posta gibi konularda digital yayın platformunun getirdiği artılar olayı daha farklı bir boyuta taşısa da 1999 ağustosundan bu yana Sky Sports Extra'nın getirdiği maç yayınlarının kendini en verimli uygulama olarak ortaya koyduğu kabul ediliyor.
|
Yorumlar
Yorum Gönder